Manganez ve Parkinson: Mekanizma bağlantıyı açıklayabilir

Dergide yayınlanan yeni araştırma Bilim Sinyali, manganeze maruz kalmanın beyinde protein yanlış katlanmasını tetikleyebileceği mekanizmayı ayrıntılarıyla anlatıyor - bu da Parkinson benzeri semptomlara yol açabilir. Bulgular, nörolojik durumun daha erken teşhisini sağlayabilir.

Yeni araştırma, manganez maruziyetinin nasıl ve neden Parkinson hastalığına yol açabileceğini açıklamaya yardımcı oluyor.

Manganez, "baklagiller, ananas, fasulye, fındık, çay ve tahıllarda" bulunan temel bir besindir.

İnsan vücudunda manganez kan şekerinin düzenlenmesine, kemik oluşumuna ve bağışıklığa yardımcı olur.

Bununla birlikte, aşırı manganez seviyelerine maruz kalmak, Parkinson benzeri nörolojik semptomları tetikleyebilir.

Manganez, beynin bazal ganglion bölgesinde birikir.

Araştırmacılar manganez ve Parkinson arasındaki bu bağlantıları onlarca yıldır biliyorlar, ancak yeni araştırmalar bu ilişkilerin arkasındaki mekanizmaları aydınlatmaya yardımcı oluyor.

Yeni araştırmaya, Ames'teki Iowa Eyalet Üniversitesi'nde Linda Lloyd Vakıf Nörotoksikoloji Kürsüsü Başkanı Anumantha Kanthasamy liderlik etti.

Manganez, hatalı bir proteinin transferine yardımcı olur

Parkinson hastalığı, yanlış katlanmış alfa-sinüklein proteininin oluşturduğu kümeler ile karakterizedir. Bu protein kümeleri nöronlar için toksiktir.

Kanthasamy ve meslektaşları, bu yanlış katlanan proteinlerin Parkinson'un ilerlemesini tetiklemek için manganez ile nasıl etkileşime girebileceğini araştırmak için yola çıktılar.

Bunu yapmak için, farelerden gelen verileri ve sekiz kaynakçıdan toplanan kan serumu örneklerini incelediler. Bir grup olarak, kaynakçıların uzun süreli manganez maruz kalma riski daha yüksektir. Araştırma ayrıca 10 kişilik bir kontrol grubunu da inceledi.

Analizler, manganeze maruz kalan kaynakçıların daha yüksek seviyelerde yanlış katlanmış alfa-sinükleinlere sahip olduklarını ortaya çıkardı ve bu da onları daha yüksek Parkinson riski altına sokuyor.

Ek hücre kültürü testleri, yanlış katlanmış alfa-sinükleinin, ekzozom adı verilen küçük veziküller yoluyla hücre dışı boşluğa salgılandığını gösterdi. Başka bir deyişle veziküller, proteinlerin hücreden hücreye gitmesini ve yanlış katlanmış proteini daha da yaymasını sağladı.

Bilim adamları ayrıca, manganeze maruz kalan alfa-sinüklein eksprese eden hücrelerden alfa-sinüklein içeren eksozomları izole ettiler ve bunları, korpus striatum adı verilen farelerde beyin bölgesine ilettiler. Bu, farelerde Parkinson benzeri semptomlara neden oldu.

Manganez, alfa-sinükleinin "hücreden hücreye geçişini" hızlandırmış gibi göründü ve bu da nörotoksisiteye yol açtı. Kanthasamy ve meslektaşları şöyle açıklıyor:

"Bu sonuçlar, [manganez] maruziyetinin ekzozomal veziküllerde a-sinüklein salgılanmasını desteklediğini ve bu da daha sonra hem hücre kültüründe hem de hayvan modellerinde proinflamatuar ve nörodejeneratif yanıtları uyandırdığını gösteriyor."

Yazarlar, "[W] e çevresel nörotoksik maddeye maruz kalma sırasında a-sinükleinin ekzozom aracılı, hücreden hücreye aktarımını içeren olası bir mekanizma belirledi," diye yazıyorlar.

Bulgular daha erken tespit edilmesine yol açabilir

Ulusal Sağlık Enstitüleri'ne (NIH) göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl yaklaşık 50.000 kişi Parkinson teşhisi alıyor ve şu anda 500.000 kişi bu durumla yaşıyor.

Durumun henüz bir tedavisi olmasa da, daha erken teşhis edilmesi, geri dönüşü olmayan beyin hasarını önleyebilir ve yeni ilaçların insanlarda klinik denemelerini hızlandırmaya yardımcı olabilir.

Kanthasamy ve meslektaşlarının yayınladığı sonuçlar, bilim insanlarının Parkinson hastalığı için hastalığı çok daha erken tespit edebilecek yeni bir teşhis testi geliştirmelerine yardımcı olabilir. Sonuçlar, bilim insanlarının yeni Parkinson ilaçlarının ne kadar etkili olduğunu test etmesine de yardımcı olabilir.

Kanthasamy, "Hastalık ilerledikçe tedavilerle yavaşlatmak daha zor" diyor. Ekliyor: “Belki yanlış katlanmış alfa-sinükleini test ederek erken tespit, hastalar için daha iyi sonuçlara yol açabilir. Böyle bir test, bir kişinin hastalık başlamadan önce risk altında olup olmadığını da gösterebilir. "

Bununla birlikte, çalışma yazarları, bulgularının hala deneysel olduğu ve böyle bir tanısal testin yıllarca mevcut olmayabileceği konusunda da uyarıyorlar.

none:  mri - evcil hayvan - ultrason zona hastalığı kategorize edilmemiş