Kediler HIV tedavisine nasıl yardımcı olabilir?

Kediler bizim dört ayaklı arkadaşlarımızdan çok daha fazlasıdır; şimdi yeni araştırma, tüylü arkadaşlarımızın HIV için yeni ilaçların geliştirilmesine nasıl yardımcı olabileceğini açıklıyor.

Araştırmacılar, FIV'de ilaç direncine neden olan bir proteinin yapısını deşifre ettiler.

Bilim adamları şimdi, insan immün yetmezlik virüsünde (HIV) de bulunan kedi immün yetmezlik virüsündeki (FIV) spesifik bir proteinin 3 boyutlu yapısını çözdüler.

Technion - Haifa'daki İsrail Teknoloji Enstitüsü'nden çalışma yazarları Akram Alian ve Dr. Meytal Galilee, bulgularının ilaca dirençli HIV-1 ile mücadele edebilecek yeni ilaçların kapısını açabileceğine inanıyor.

Araştırmacılar yakın zamanda bulgularını dergide bildirdi PLOS Patojenleri.

HIV, enfeksiyon ve hastalıkları savuşturmamıza yardımcı olan bağışıklık hücreleri olan vücudun T hücrelerine saldıran bir virüstür. HIV-1, tüm vakaların yaklaşık yüzde 95'ini oluşturan en yaygın HIV türüdür.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 1,1 milyon kişinin HIV ile yaşadığı tahmin edilmektedir. 2016 yılında ülkede teşhis edilen 39.000'den fazla yeni virüs vakası vardı.

HIV 1980'lerde ilk ortaya çıktığında, virüsü çevreleyen önemli bir korku ve damgalanma vardı; bilim adamları HIV hakkında çok az şey biliyorlardı ve bunun tedavisi yoktu.

Ama şimdi bu farklı bir hikaye; HIV'li bir kişi, antiretroviral ilaçlar sayesinde uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilir.

Bu ilaçlar, kandaki HIV seviyelerini virüsün tespit edilemeyeceği noktaya kadar düşürerek çalışır. Bu, virüsün bir kişinin sağlığını etkilemediği ve başka kişilere aktarılamayacağı anlamına gelir.

Bununla birlikte, antiretroviral ilaçlar alan tüm HIV'li kişiler, virüsün saptanamayan kan seviyelerine ulaşamayacak ve HIV'li bazı kişiler bu ilaçlara karşı direnç geliştirebilir.

Bunu akılda tutarak, bilim adamları HIV için yeni ilaçlar geliştirmeye çalışıyorlar ve Alian ve Dr. Galilee, kedilerin bu ihtiyacı karşılamaya yardımcı olabileceğine inanıyor.

HIV ve FIV: Bağlantı nedir?

FIV, HIV'e benzer; bir kedinin bağışıklık sistemine saldırarak onu enfeksiyona açık hale getirir. FIV ve HIV aynı virüs grubuna ait olmasına rağmen, FIV insanlara bulaşamaz.

Yine de, iki virüs arasındaki benzerlikler nedeniyle, bilim adamları HIV hakkında daha fazla bilgi edinmenin bir yolu olarak FIV üzerinde çalışıyorlar.

Bu son çalışma için Alian ve Dr. Galilee, "ters transkriptaz" adlı bir proteine ​​odaklandı. FIV ve HIV'de bu protein, virüsün RNA genomunu DNA'ya "kopyalayabilir". Bu DNA daha sonra konakçının genomuna “implante edilecek” ve bu da hücrelerinin virüsü kopyalamasına neden olacaktır.

FIV'de ters transkriptaz, HIV'li kişilerde bu proteini bloke edebilen antiretroviral ilaçlar olan revers transkriptaz inhibitörlerine (RTI) dirençlidir.

HIV'in bu ilaçlara karşı FIV ile aynı direnci geliştirebileceğine dair bir endişe var, ancak bu gerçekleşirse, yeni çalışma bulguları zaten bir cevap bulmuş olabilir.

Bulgular yeni HIV tedavilerine yol açabilir

Alian ve Dr. Galilee, saflaştırma ve kristalleştirme tekniklerini kullanarak, FIV ters transkriptaz proteininin 3-D yapısını deşifre etmeyi başardılar, bu da proteinin RTI'lara direncinin arkasındaki mekanizmaları ortaya çıkardı.

Ekip, FIV içindeki ters transkriptaz proteinin, RTI'lerin ona etkili bir şekilde bağlanmasını önleyen ve onu ilaçlara dirençli hale getiren bir "kapalı cep" oluşturduğunu buldu.

Yazarlar, "Ayrıca, inhibitörlerin bağlanmasını kolaylaştırmak için proteinin mutasyona uğratılmasının, bu inhibitörlere duyarlılık sağlamadığını ve FIV RT'nin [ters transkriptaz] doğasında bulunan diğer varyansların ikinci bir direnç katmanını modüle ettiğini öne sürdüğünü gösteriyoruz" diyor.

Bulgularının sadece FIV için yeni tedavilere yol açabileceğini değil, aynı zamanda gelecekteki HIV tedavilerinin de önünü açabileceklerini söylüyorlar. Araştırmacılar şu sonuca varıyor:

"Bu bilgiler, gelişen HIV-1 RT direncine karşı yeni ilaçların geliştirilmesine yardımcı olabilir."

none:  yarık dudak eczane - eczacı epilepsi